Liberal literatürde kilit kavramlardan birisi toleranstır. Ancak meşhur bir tespitte ifade edildiği gibi liberalizm sadece liberalleri tolere eder. Bunu en son ukrayna savaşında gördük. Sarı saçlı mavi gözlü insanlar öldürülüyor şeklindeki yaklaşım sadece birkaç kişinin görüşü değil, modern batının bılinçaltından taşan bir anlayışı temsil ediyor. Aynı batının afrikadan ve ortadoğudan gelen göçmenlere karşı tavırları ise çok sert. Yine mesela batıda inanç ve ifade özgürlüğü çok iyi durumda. Buna rağmen Avrupalı değerleri benimseyen bir avrupa islamı asıl makbul olanı. Örneğin eşcinselliği sapma olarak gören bir anlayış liberal değerlerle uyuşmuyor. Haliyle batı için kendi liberal değerleriyle örtüşen islam anlatımları toleransı daha çok hak eden bir karşılık buluyor. Dünyanın geri kalanının “özgürlükçü batının ikiyüzlülüğü” şeklinde geliştirdiği eleştirilerin kökeninde biraz da bu ikircikli liberal tavır yatıyor.
Öte yandan batının bu ikircikli kökenine karşın doğunun kendini dinsel, milli, tarihsel övünç şeklinde ortaya koyan riyakarlığını da görmek gerekiyor. Doğu veya daha özel biçimiyle İslam dünyasında biçimin öne çıkarılıp özün ihmal edildiği bir İslam anlayışı hakim. Diyanetin öne çıkarıldığı ama dinin geri plana atıldığı bir riyakarlık bu. Faiz parasıyla hacca giden, ama aldığı hacılık payesiyle övünen bir müslümanlıktan bahsediyorum. En doğru yolun kendisine ait olduğunu savunan, en yüce dine inandığını belirten, hak ve adalet desen kendisinde ve ecdadında tavan yapmış gibi konuşan ama gerçek hayatta hiçbirisinin olmadığı bir riyakarlık. İnançta teist, yaşam tarzında deist olan bir riyakarlık. Mış gibi yapan, ama içi boş olan bir İslamlık.
Peki acaba hangisi daha kötü? Batının ikiyüzlülüğü mü, doğunun riyakarlığı mı? Bence ikincisi. Çünkü batı ikiyüzlü olsa da en azından kendi içinde liberal değerlerine sadık, bu sayede insan haklarına ve hukukuna değer verilen bir düzeni tesis etmiş durumda. Övünmesi boş değil, kendisinde olan bir hasletle övünürken başka koşullarda ikiyüzlüce davransa da birinci bir yüze de sahip. Ama doğu öyle mi? İnsan haklarının ve adaletin kendisinde olduğunun gururunu yaşayan ama gerçek hayatta bunun esamesinin okunmadığı bir riyakarlık. Olmayan şeyle övünme. Olsaydı da yine de riyakarlık yapılsaydı o bile kötünün iyisiydi. Ama her açıdan içi boş bir riyakarlık.