
Evrimsel biyoloji, adından da anlaşılacağı üzere maddi/fiziksel bir alanda at koşturmaktadır. Canlı türleri, türlerin kökeni,türler arasındaki ilişkileri Darwin’in Evrim teorisi üzerinden ele alan evrimsel biyoloji, kendi alanıyla sınırlı kalmamıştır. Herbert Spencer kuyuya bir taş atmış. Onun ardından gelen evrimciler, sosyal bilimlere de evrimi uyarlamaya başlamışlardır. Sosyal darwinizm de denilen bu yaklaşımla biyolojiden çok uzak ahlak,tarih,sosyoloji vb. sosyal bilimlerin açıklanmasında evrim teorisinden hareket edilmiştir.
Eş cinselliğin bir cinsel fantezi olması dışında, ona “doğru” “yanlış” gibi değer atfetmekte de sosyal darwinizm işe koşulmuştur. Merkezinde canlılığın/hayatın devamı olan, evrim açısından, bir şey yaşamın devamına yardımcı oluyorsa o doğal ve aynı zamanda ahlakidir de. Eş cinselliğin neden doğal seleksiyon ile elenmediğini açıklayan evrimciler bu durumu izah için bir çok teori öne sürmüşler. * Bu teorilerden hangisinin doğru olduğunu bilemesek de eş cinselliğin hayvanlar aleminde var olmasının onun doğal olduğunu gösterdiği savunulmaktadır. Bu bakış açısıyla doğal olan bir şey haliyle ahlakidir.
Aynı akıl yürütmeyle devam ettiğimizde hayvanlar aleminde ensest(aile içi) ilişki olduğunu gözlemlemekteyiz. Nitekim Sigmund Freud ünlü oidipus kompleksi saçmalığını öküzler arasındaki ensest ilişkiye dayandırmaktaydı. Vaktiyle bilimsel görülen oidipus karmaşası sosyal darwinist bir yaklaşımla savunuluyordu. Sosyal darwnizmin açtığı bu kapıdan girdikten sonra eşcinselliğe yeşil ışık yakıp ensesti red etme çabası içine girmek çok tutarlı görünmemektedir. Çünkü hayvanlar aleminde ensest ilişki mevcuttur. Hayvanlar arasında eşcinsellik var diye bu durum doğal karşılanıyorsa ensest de doğal karşılanmalıdır. Tam bu noktada evrimciler haklı bir itiraz getirmektedirler. Ensest ilişki akraba evliliği olduğu için hasta/engelli bireylerin doğmasına neden olacaktır. Çünkü çocukta ,ebeveynlerde varsa, hastalıklı gen riski/miktarı artmaktadır. Bu da insan hayatını tehlikeye attığı için evrimsel açıdan ensest doğru değildir.** Yani doğal değildir. Ensestin tiksindirici görülmesinin izahının genler üzerinden yapılan bu temel savunmasına ek olarak Westermarck etkisi de bir izah seçeneği olarak sunulmaktadır. Buna göre iki kişinin doğumdan itibaren beraber vakit geçirme oranı enseste olan tepkiselliğin belirlenmesinde etkilidir. Fakat yine de bu etkinin elimine edilme ihtimali olduğu gibi tek başına belirleyiciliği de tartışmalıdır. ***
Gelelim en can alıcı soruya, ensest ilişkinin doğal yaşam sürecine zarar verilmeden yapılması mümkün ise ensest neden yanlış olsun? Bilimin gelişmesiyle doğum kontrol yöntemleri de gelişmiştir. Doğum kontrol yöntemlerine başvurarak ensest ilişkiye girildiğinde hastalıklı genlere sahip çocuk yapmak engellenecektir. Bu şekilde bir ensest ilişkiye sosyal darwinistlerin hiç bir makul itiraz şansları kalmamaktadır. Bu durumda önümüzde iki seçenek bulunmaktadır; eş cinselliği doğa da olduğu gerekçesiyle kabul ediyorsanız ensesti de kabul etmek zorundasınız. Ya da ensesti red ediyorsanız eş cinselliği de red etmek zorundasınızdır.
Görüldüğü gibi sosyal bilimleri naturalist, sosyal darwinci bir yaklaşımla ele almak bu tür çıkmazlara girilmesine neden olmaktadır.Bu durum İnsan zihnini geri plana atıp davranışlarıyla ve benliğini/şuurunu göz ardı edip sadece güdüleriyle indirgemeci olarak ele almanın kaçınılmaz sonucudur. Benzer problemlerden, bir bütün olarak, İnsan ve hayvanı eşitleyen batılı paradigma zemininde neşet etmiş bütün düşünceler yaşayacaktır. Bu bağlamda Liberal ideolojinin özgürlük anlayışının nasıl bir sorunsala dönüştüğünü görmek için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.
*https://evrimagaci.org/escinsellik-ve-evrim-escinsellik-nedir-escinseller-evrimsel-surecte-neden-elenmedi-113
**https://evrimagaci.org/soru/evrim-mekanizmasinda-ensest-iliski-daha-sihhatli-nesillerin-gelmesini-saglasaydi-insan-ensest-yapar-miydi-1351
***https://evrimagaci.org/ensest-neden-ahlaki-olarak-yanlistir-1893